20 Aralık 2015 Pazar

Nar Çikolata

Nar Çikolata hazırlamak evde terapi yöntemi :)
Pazar günü böyle olmalı.Huzur,güven ve bol kalori dolu olmalı.Hele ki sevdicekler de buna eşlik ediyorsa mis gibi bir pazar.
Peki nasıl yaptık nar çikolatayı? Bitter çikolatayı eritiyoruz,Buz kalıplarına koyuyoruz,nar ekliyoruz ve tekrar çikolatamızı döküyoruz.Buzluğa koyuyoruz ve buz kalıplarından çıkartınca işte enfes tat sizlerle.
Ne duruyorsunuz bence hemen denemelisin :)

Mayalı Poğaça

KırmızıNaR'ın yakışıklı prenslerinden olan Rüzgar'cığımın biricik annesinin tarifinden yola çıkarak mayalı poğaçayı yapmış bulunmaktayım. Elif Hanımın lezzetiyle yaptığı poğaça aynı tatta oldu mu bilemem ama herkes afiyetle yedi bitirdi.Elif Hanım bu tarif için çok teşekkür ediyorum :) 
Vee siz sevgili bloggerlarım hemen tarifi veriyorum.
Malzemelerimiz: 1 su bardağı sıvıyağ,1 paket sanayağ,2 yumurta(1 yumurta sarısı üzerine için ayır),1 su bardağı süt ya da yoğurt,1 tatlı kaşığı tuz,1 tatlı kaşığı şeker,aldığı kadar un,1 yemek kaşığı kuru mayayı ekleyip harmanlayalım.Yarım saat mayalanması için bekletelim.Beklettikten sonraa elle şekil vererek içine istediğimiz harcı koyabiliriz.Ben peynirli yaptım.170 derece fırına verip 25-30 dakika pişir ve sonrada hapur hupur afiyetle yiyelim.
Musmutlu,afiyetlerle geçen çay saati sizi bekler :)

19 Aralık 2015 Cumartesi

Sandviç


Sandviç yapıyoruz ama sunumu da eşsiz olmalı değil mi :)
Yediklerimize dikkat etmeliyiz evet bu bir gerçek ama arada kaçamak yapmak da bir gerçek..Eee ne duruyoruz o gün bugün olsun mu....,bence olsun.Haydi blogger severler gelin bir sandviç yapıp,afiyetle yiyelim.
Öncelikle zeytinyağını alalım ve içine kekik koyup karıştıralım.Dikdörtgen şeklinde ekmeğimizi ortadan ikiye bölelim.Üzerine zeytinyağ ve kekikle harmanladığımız karışımı sürelim.
Sonradan sandviç içini hazırlayalım.Çok basit :D Kaşar peyniri ya da isteğe göre mozarella peyniri,roka ve domates koyuyoruz.Ekmeğimizi fırına veriyoruz.Peynir eriyince fırından çıkarıyoruz.
Tabağımızı biraz daha renklendirelim. Hemde Lays koyarak veeeeee işte Sinemisin Aşevi Sandviçi ;) 
Cumartesi'nin güzelliğine gel.Mis gibi bir sandviç yaptım bugün. Afiyet bal şeker olsun =)

5 Aralık 2015 Cumartesi

Zeytinyağ

3 çeşit zeytinyağımız vardır.Gelin bir bakalım bunlar nelermiş ?
1-Natürel Zeytinyağları: Bunlar zeytin ağacı meyvesinden, doğal özelliklerini değiştirmeyecek bir sıcaklıkta sadece mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen, berrak, yeşilden sarıya değişebilen renkte, kendine özgü tat ve kokuda olan doğal halinde gıda olarak tüketilebilen yağlar.
  •  Natürel Sızma Zeytinyağı: Kokusu ve tadında kusur olmayan, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 1 olan natürel zeytinyağı. Meyvenin bütün vitamin ve minerallerini içeriyor. Natürel sızma zeytinyağı her tür yemeklere uygun olmakla beraber salatalar için ideal. En pahalı zetinyağı bu.
  •  Natürel Birinci Zeytinyağı: Kokusu veya tadında çok hafif kusurları bulunabilen, serbest asitlik derecesi en çok % 2 olan natürel zeytinyağı.
  • Natürel İkinci Zeytinyağı: Kokusu veya tadında tolere edilebilen kusurları bulunan, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 3.3 olan natürel zeytinyağı.
2- Rafine Zeytinyağı: Zeytin ham yağının yapısında değişikliğe yol açan metotlarla (yüksek basınç, yüksek sıcaklık) rafine edilmesi sonucu elde edilen, sarının değişik tonlarında rengi olan kendine özgü tat ve kokuda bir yağ. Serbest asitlik derecesi en çok % 0.3 ‘tür. Bu yağ daha çok kızartma yağı olarak kullanılıyor.

3- Riviera Zeytinyağı: Rafine zeytinyağı ile doğal halinde gıda olarak tüketilebilecek natürel ikinci zeytinyağlarının karışımından oluşan, yeşilden sarıya değişen renkte, kendine özgü tat ve kokuda bir yağdır. Serbest asitlik derecesi en çok % 1.5‘dir. Zeytinyağının canlı ve kuvvetli kokusuna pek alışık olmayanlar bu tip zeytinyağını tercih ediyor çeşit zeytinyağ vardır.



Bu arada ben evdeki zeytinyağımı biraz tatlandırdım.Zeytinyağınızın içine sarımsak,biraz acı biber,kekik koyarsanız,yaptığınız tatlar daha da lezzetlenir.Benden demesi.

Afiyetler olsun ;) Yağınız bol,kilonuz az olsun.

2 Aralık 2015 Çarşamba

ÇAY =)

Elinde bir bardak çay varsa bu memlekette mutsuz olmak... neredeyse imkansız.
Çayı yalnız içiyorsan;hayallerde,yok hayır bir dostla içiyorsan;güvende,ama yok yok aşkla içiyorsan;midende kelebekler uçuşur gibi hissedersin.


Ama şu da bir gerçek elinde bir bardak çayın varsa kim takar yorgunluğu,suskunluğu,zorluğu.Elinde bir bardak çayın varsa söyleyeceğin çok söz var demektir anlatmak için sadece bir bardak çay gerekir.
ÇAY sohbet demektir,hele ki iyi demlenmişse güne başlamak için fazlasına ihtiyacın yok.

Peki bizler çayı nasıl demliyoruz: Suyumuzu çaydanlığımıza koyuyoruz,kaynadığında çaydanlığın üstüne eğer karışım çay koyuyorsak yaklaşık 7-8 tatlı kaşığı çay ekliyoruz. 
Bu arda küçük bir notum var, 1 tatlı kaşığı şekeri çaydanlığın üstüne ekliyoruz. Karıştırmadan bırakacağımız şeker çayın acılığını almamıza yardımcı olacaktır.
Kaynayan ve kaynadıktan sonra en az 2 dakika boyunca kaynamada bırakılan suyu çaydanlığın üstüne 1 parmak kalacak şekilde boşaltıyoruz ve çaydanlığın altını tekrar su ile dolduruyoruz.  Orta ateşte su kaynayana kadar çayı ocakta tutuyoruz. Su kaynadıktan sonra çay servise hazır diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çayın demlenme ve güzelleşme evresi burada başlıyor. Altını kıstığımız ocakta çayı yavaş yavaş demlenmeye bırakıyoruz.

ÇAY içtiğiniz dostlarınız,aşkınız,aileniz daim olsun.Ne güzel demiş şair; ''geleydin bir çay içimi,sen çay dökerdin,bende içimi''.
Ben şimdi bir çay demliyorum haydi herkesi bekliyorum.